filestube.com adresinden bi arşiv indirdim fakat işletim sistemi bu arşivi tanımadı winrar,7zip,winzip gibi programlarla denediM fakat genede olmadı 8 party li bi film açılmadı gitti filmin sonu ZBZ.tar.001, 002 003 die bitio arkadaşlar acil bi el atın kafayı yemeden yardımcı oluN lütfen

arkadaşım önce onu hjsplit diye bi program ile birleştireceksin sora winrar ile açıcaksın.. hadi kolay gelsin..

tar ne demektir

tar nedir

TARIN TARİHÇESİ Tar, Azerbaycan ve yakın doğu ülkeleri milletlerinin çok eskiden beri sıkça kullandıkları müzik aletlerinden bir tanesi, özellikle de Azerbaycan müzik sanatının ayrılmaz bir parçasıdır. Tar Arap, Fars, Hint, Ermeni, Lezgi ve birçok Kafkasya halklarının kullandığı bir müzik aletidir. Tar; tel sözcüğünün eş anlamlısıdır. Tar adı çalgıya ses veren nesneden yola çıkarak konulduğu öne sürülmektedir. Tarihi araştırmalarda Tar kelimesine ilk olarak 10.yyda rastlanmıştır ve bu zaman dilimi içerisinde yaratıldığı tahmin edilmektedir. Birçok çalgı ile birlikte anılan tar İranda bulunan tar ile kesinlikle benzeşmemektedir ve kendine özgü tavrı ve biçimi olan farklı bir çalgıdır. Ülkemizde Kars yöresinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Teknesi, büyükleri birbirinden farklı iki çanaktan oluşmaktadır ve genellikle dut ağacından yapılmaktadır. Göğüs kısmı üzerine manda veya sığır yüreğinin zarı gelmektedir. Sap kısmı sert ağaçtan yapılmaktadır ve üzerine misinadan perdeler bağlanmaktadır. Tar üzerinde iki ana gurup tel bulunmaktadır. Birinci guruptaki teller melodi çalımında kullanılmaktadır ve ikişerli olmak üzere üç gurup telden oluşmaktadır. Diğer gurup teller ise Kök ve Zeng adı verilen, çalınan makama göre akort edilen ve tınının zenginleşmesini sağlayan tellerdir. Tarın tarih içinde gelişiminde önemli katkıları bulunan iki isim göze çarpar. Bunlar Mirze Sadık Esadoğlu (SADIKCAN) ve Hamit Vekilovdur. Tarihte bilinen ilk tar örneği beş telli şeştar adlı çalgıdır. Bu çalgı, yapısı itibariyle ağır ve göğüste çalınamayacak biçimde olduğu için diz üstünde çalınmaktaydı. Bu çalım şekli tarzene büyük zorluklar çıkarmaktaydı; çalgı dizden kayıp icrayı zorlaştırıyor, bilek yapısına ve hareketine ters olduğu için icracıyı yoruyordu. 19.yyda Mirze Sadık Esadoğlu tarın yapısında bir çok değişiklik yapmıştır. Bunlardan en önemli ve günümüze kadar gelmiş olanları ise tel sayısını onbire çıkarıp çalgının volümünü arttırmış ardından çanak kısımlarını daha çok oyarak çalgının akustik yapısını kuvvetlendirmiş ayrıca bu işlev tarın ağırlığını ve şeklini de değiştirdiği için göğüste çalınabilecek duruma getirmiştir. Çalgının perde sayısını da arttırmış ve Azerbaycan müziğinin makamsal özelliklerine daha yatkın hale getirmiştir daha sonradan tel sayısını da on sekize çıkarmış ve artan tel sayısı nedeniyle gerilme sonucu atma ihtimali de artan sap için can direği adını verdiği çıtayı boylamasına yerleştirmiştir. Hamit Vekilov ise tarın ses genişliğini 2.5 oktavdan 4 oktava kadar çıkarmıştır. Tarın yapısında bulunan çanaklara gerilen deri büyük baş hayvanların yürek zarlarından yapılmaktadır; bu nedenle sıcaklık değişimlerinden rahatlıkla etkilenen ve tel sayısının fazlalığından dolayı akort edilmesi zor olan tara ahşap burgular yerine metal burgular yerleştirerek büyük kolaylık sağlamıştır. Tar, do anahtarına göre çalınmaktadır yapısı bu anahtara daha elverişli olduğu için tercih edilmiştir. Son zamanlarda eğitimi sırasında zorluk yaşandığı için fa ve sol anahtarlarına göre eğitim verilmeye başlanmıştır. TARIN YAPIM AŞAMASI VE KULLANILAN MALZEMELER Tar, üç bölümden oluşur: 1. Kelle (burguların olduğu bölüm) 2. Kol (perdelerin bağlandığı yer) 3. Çanak (küçük ve büyük çanak) Kellenin üzerinde burgular yerleşmiştir. Baş tarfında ise estetik açıdan güzellik veren bir parça vardır ki, buna da taç ya da başlık denmektedir. Kelle ile kolun arasında küçük eşik(herek), büyük çanağın üzerinde eşik ve bundan aşağıya doğru büyük çanağın alt tarafında ise alt eşik yerleşmiştir. Kolun üzerinde ise küçük eşikler yada eşikcikler bulunur. Küçük ve büyük çanak yüz denilen ince zarla kaplanır. Çanak boşluğundan (küçük ve büyük çanak boşlukları içerisinden) geçen ağaca ise iç kol, dayak ya da can direği denmektedir. Son olarak burgulardan başlayarak alt eşiğe kadar tarın üzerinde 11 adet tel yerleşmektedir. :)) EmEğE SaYGı :)) kaynak: berat